Ceyhun Yılmaz: Jesus’un ilk planı öngörülemez olmak 

İstanbul DHA – D Smart’ta yayınlanan Bol’ca Futbol programına bu hafta ekranların sevilen yüzü Ceyhun Yılmaz misafir oldu. 

Futbol gündemini değerlendiren Ceyhun Yılmaz, “Galatasaray’ın yeni transferlerini çok iyi buluyorum. İsmini bildiğimiz oyuncuların gelmesi heyecan veriyor. Okan Buruk Galatasaray’ın ve Türk futbolunun kahramanlarından biri. Teknik direktörlük kariyerinde şu ana kadar iyi şeyler yaptı. Okan hoca bana göre erken gelmedi. Fatih Terim’i tanıyan biri olarak başkanlık yapmayacağını düşünüyorum. Fatih Hoca tekrar Galatasaray’a dönerse teknik direktörlük yapar. Ama Galatasaray ile yolları yine kesişecektir” şeklinde konuştu.

Fenerbahçe’yi değerlendiren Yılmaz; “Jorge Jesus gibi bir ismin Türkiye’ye gelmesinden çok memnunum. Jesus’un ilk planı öngörülemez olmak. 3-4 farklı formatı var. Bence en büyük özelliği bu. Rakip saha içinde Fenerbahçe’nin nasıl oynayacağını çözene kadar Jesus karşılaşmaı kazanıyor. Çok başarılı bir hoca. Bence şampiyonluğun en büyük adayı olarak Galatasaray’dan sonra Fenerbahçe’yi görüyorum. Jesus ekibi haftada 2 karşılaşma oynamaya alıştırdı. Ligde ve Avrupa’da her an oynamaya hazır yaklaşık 18 futbolcu var. Takımdaki hiçbir oyuncunun ‘şans bulamıyorum’ diye küsmesine izin vermiyor” diye konuştu.

Ünlü şovmen Ceyhun Yılmaz, Anadolu takımları ve hakemler hakkında da dikkat çeken açıklamalar yaparak şunları söyledi: “Adana Demirspor’un Spor Toto Süper Lig’e gelmesini çok bekledim. Şehir ekiplerinın gelmesini istiyorum. Renkli taraftarlar görelim. Buraya gelen yabancı oyuncular da farklı şehirlerimizi görsünler. Çok güzel bölgelerimiz var. Bizim bu senginliğimizi yüceltmemiz lazım. Sadece büyük ekipleri değil Anadolu ekiplerinı da koruyalım. Sadece büyük takımlar değil tüm takımlara sahip çıkarak ligin değerini koruyabiliriz. ekiplerin ve oyuncuların birbirlerine olan saygıyı koruması gerekir. Sahada çıldıran futbolcu, teknik direktör hatta top toplayıcı bile oluyor. Ama hakemlerin çıldırma şansı yok. Hakemlerin üzerinde o kadar büyük bir baskı var ki, onlar insan üstü bir tepkisizliğe geçmişler. Sırf eti yenecek diye hareket ettirilmeden büyütülen deney canlılarına benzetiyorum. O yüzden her fırsatta hakemleri destekliyorum ve onlardan özür diliyorum.”